SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

Sueda's English Vocabulary


🇬🇧  »  🇹🇷
Learn Turkish From English
Created:
Sueda's English Vocabulary


Public


3.17 / 5  (3 ratings)



» To start learning, click login

1 / 25

🇬🇧


My uncle runs a store.
🇹🇷


Amcam bir dükkan işletir.

Practice Known Questions

Stay up to date with your due questions

Complete 5 questions to enable practice

Exams

Exam: Test your skills

Test your skills in exam mode

Learn New Questions

Popular in this course

Learn with flashcards

Dynamic Modes

SmartIntelligent mix of all modes

Manual Mode [BETA]

The course owner has not enabled manual mode
Other available modes

multiple choiceMultiple choice mode

Sueda's English Vocabulary - Leaderboard

1 user has completed this course

No users have played this course yet, be the first


Sueda's English Vocabulary - Details

Levels:

Questions:

1636 questions
🇬🇧🇹🇷
My uncle runs a store.
Amcam bir dükkan işletir.
I am studying pre-school teaching.
Okul öncesi öğretmenliği okuyorum.
In my leisure time
Boş zamanlarımda
Nowadays
Bugünlerde
June
Haziran
July
Temmuz
I didn't speak English.
İngilizce konuşmadım.
I didn't eat lunch.
Öğle yemeği yemedim.
Ali doesn't eat fish.
Ali balık yemez.
Ali doesn't like fish.
Ali balık sevmez.
There are yellow chickens.
Sarı tavuklar var.
There is a ball.
Bir top var.
There's grass in the photo.
Fotoğrafta çimen var.
There is a cat in the car.
Arabada bir kedi var.
There is a cat in my car.
Arabamda bir kedi var.
I stay at a dorm
Yurtta kalıyorum
That's all
Bu kadar
He is trying to live
Yaşamaya çalışıyor
I am trying to run
Koşmaya çalışıyorum
I brush my teeth
Dişlerimi fırçalarım
I have breakfast.
Kahvaltı yaparım.
Optimistic
Iyimser
Friendly
Güleryüzlü
We have fun
Eğleniyoruz
Jewelry
Takı
I like to spend time in the kitchen
Mutfakta vakit geçirmeyi severim
To spend time
Zaman geçirmek
I don't like pepper and eggplant
Biber ve patlıcan sevmem
I ate lunch.
Öğle yemeği yedim.
I had a computer.
Bilgisayarım vardı.
I didn't have a computer.
Bilgisayarım yoktu.
What did you tell him?
Ona ne söyledin?
Look at me!
Bana bak!
A lonely path
Yalnız bir yol
My sister came from the school.
Kız kardeşim okuldan geldi.
The first man in space
Uzaydaki ilk insan
Who won the space race?
Uzay yarışını kim kazandı?
Please repeat!
Lütfen tekrarlayın!
I'll keep this briefing quick
Bu brifingini hızlı bir şekilde tutacağım
A change in the management team
Yönetim ekibinde bir değişiklik
As you already know,
Bildiğin üzere,
Our head of department is leaving his position
Bölüm Başkanımız pozisyonundan ayrılıyor
His replacement will start nexth month.
Onun yerine geçecek gelecek ay başlayacak.
In the meantime, we'll continue with our projects as usual.
Bu arada, projelerimize her zamanki gibi devam edeceğiz.
There will be some improvements.
Bazı iyileştirmeler olacak.
Staff car park
Personel otoparkı
We've found a solution.
Bir çözüm bulduk.
We can use the local car park until Thursday.
Yerel otoparkı Perşembe gününe kadar kullanabiliriz.
You should go directly
Doğrudan gitmelisin
She needs an umbrella
Bir şemsiye ihtiyacı var
You have to leave before 6 p.m
18: 00'den önce ayrılmalısın
The other thing I wanted to tell you about
Sana anlatmak istediğim başka bir şey
The canteen has introduced a cashless payment system.
Kantin nakitsiz bir ödeme sistemi getirdi.
He won't stay here anymore
Artık burada kalmayacak
The meeting never came off
Toplantı hiç gerçekleşmedi.
Your salary will be paid at the end of each month.
Maaşınız her ayın sonunda ödenecektir.
This room is messy.
Bu oda dağınık.
Random street view
Rasgele sokak görünümü
It looks nice.
Güzel görünüyor.
My uncle is in Ankara.
Amcam Ankara'da.
Sometimes, I go to cafe.
Bazen kafeye giderim.
There are MANY cafes in Tarsus.
Tarsus'ta BİRÇOK kafe var.
My favourite cafe is close to my house.
En sevdiğim kafe evime yakındır.
There is a huge air conditioner.
Büyük bir klima var.
There is a flower on the table.
Masanın üzerinde bir çiçek var.
I can ride a bike.
Bisiklete binebilirim.
My bike is red.
Bisikletim kırmızı.
After the lesson, I will study.
Dersten sonra çalışacağım.
Repeat after me.
Benden sonra tekrar et.
I want to review my notes.
Notlarımı gözden geçirmek istiyorum.
After the lesson, I am going to help my mum.
Dersten sonra anneme yardım edeceğim.
I have to wear a seat belt.
Emniyet kemeri takmak zorundayım.
She doesn’t have to wear a seat belt.
Emniyet kemeri takmak zorunda değil.
I must go to school.
Okula gitmeliyim.
I mustn't drink alcohol.
Alkol içemem - içmem yasak.
Ali must help my dad.
Ali babama yardım etmeli.
Ali mustn't speak during the class.
Ail ders esnasında konuşamaz. - konuşması yasak.
We must come together.
Bir araya gelmeliyiz.
They must earn more money.
Daha fazla para kazanmalılar.
I must help my mum.
Anneme yardım etmeliyim.
We mustn't leave our homes.
Evlerimizi terk etmemeliyiz - etmemiz yasak.
I am going to read a book in the afternoon.
Öğleden sonra bir kitap okuyacağım.
I am going to go out after the lesson.
Dersin ardından dışarı çıkacağım.
My brother is going to play computer games after the lesson.
Kardeşim dersden sonra bilgisayar oyunları oynayacak.
Ayşe is going to buy a new dress tomorrow.
Ayşe yarın yeni bir elbise alacak.
We are going to go to Germany next year.
Gelecek yıl Almanya'ya gideceğiz.
I am going to help my mum.
Anneme yardım edeceğim.
I am going to go to Uğur Schools next year.
Gelecek yıl Uoğur okullarına gideceğim.
I am going to go to another school.
Başka bir okula gideceğim.
I am going to play Roblox on my computer.
Bilgisayarımda Roblox oynayacağım.
Melek and I are going to go to the same school.
Melek ve ben aynı okula gideceğiz.