SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

level: 8th Feb

Questions and Answers List

level questions: 8th Feb

QuestionAnswer
bir hak talep etmek - bir can almakto claim a right - to claim a life
yıkıcı tehditdevastating threat
böylece, bu konudaso as to
olarakas to
bir hastalıkla mücadele etmekto tackle an illness
değiştirmekto alter
özgürlük, kardeşlik, eşitlikliberty, fraternity, equality
köleliğin kaldırılmasıabolishment of slavery
silmek, ortadan kaldırmakto wipe out
korkunç bir patlamaa dreadful explosion
maruziyet, maruz kalmaexposure
tahmini 40 kişiestimated 40 people
koşulsuz teslimiyetunconditional surrender
ikna edici kanıtcompelling evidence
heyecan verici tahminexciting prediction
ardındanin the wake of
örtmek - ortaya çıkarmak // örtmek - ortaya çıkarmakto veil - unveil // to cover - uncover
eşiğindeon the brink of
buluş, atılım, büyük bir ilermelbreakthrough
keşfetmek - kaşif - keşifto explore - explorer - exploration
eşleştirmekto couple with
tamamen bilimsel çaba, sadece, saf bir şekildepurely scientific effort
seferexpedition
kurtarmakto recover
batmakto sink - sunk - sunken
Ölümcülfatal
Katkıda bulunma, katkıto contribute, contribution
ses getiren bir rapor yayınlamakto release a blockbuster report
korkunç etkidire impact
küresel ısınma hakkında "uyarı""warning" about global warming
bir şey karşı çalışmakto run counter to something
artık bundan sonrano longer
münhasıranexclusively
bir kenarı bırakmaklet alone
ata erkil düzenpatriarchy
her yerde mevcutomnipresent
her şeye gücü yetenomnipotent
ast - üstüninferior - superior
“aşağılık” kompleksi - üstünlük"inferiority" complex - superiority
suç işlemekto commit a crime
Kendini bir şeye adamakto commit oneself to something
gözetilmeksizinregardless of
zorunlucompulsory
bir durumu sürdürmek, korumakto maintain a situation
Dokutissue
bir soruşturma yürütmekto conduct an investigation
bağımlı - bağımlılıkaddict - addiction
atfetmekto attribute
kalıtbilim, dna ile vs. geçen özellikler, ırsigenetics
avukatattorney - lawyer - solicitor
konuşma kusurlarıspeech defects
gerektirmek - gereksinimto require - requirement
kullanıp bitirmekto use up
bir şey tükenmek bitmekto run out of something
zaman meselesi, an meselesia matter of time
ünlücelebrated